Bu Tarz Benim

İnstagram da nereden gördüm, nereden etiketlere tıkladım bilmiyorum. Ama bana Youtube'da o programı izlememe neden oldu bu karışıklık

Ben bugün ilk defa "Bu Tarz Benim" izledim.

İzlediğim bölüm yakın zamanlar da olduğunu için "bu tarz benim" diyen kızlarımız zaten bir hayli kaynaşmış. Yıldızları barışan iki kişi göremedim ben. Hepsinde bir afra tafra, sanırsın kendileri petrol zengini çantasında kilom ağırlığında ( çok da şişman değilim ama ) altın ile gezen Arap Prensesleri. Altı kesinlikle kurtarmaz

Melek yüzlü şeytan Aygün'den mi bahsetsem, dili yaşının 5 katı olan İdilden mi, yoksa garip haraketler içinde olan Ecem'den mi bilemedim.

O yarışmacılar konuştukları lafları nereden buluyor? Ben kırk yıl düşünsem gerçekten aklıma gelmez. Gerçekten

Itiraf ediyorum, aslında ben bir den çok bölüm izledim. Olan biteni anlamaya ihtiyacım vardı. Şttt, aramızda.

Hıı, bir de ben tasarımcıyım diyen daha sonra Cemil İpekçi'den fırçayı yiyince kıvıran Buse var.

Eğer o yarışmaya katılıyorsan, eleştiriye açık olmalısın, anlıyorum, ama arkadaş bazı yorumlar o kadar acı ki. Yok annemin temizlik bezi, yok dansöz kıyafeti, yok babane gibisin

Insaf biraz arkadaş

Ülke de başka meslek kalmamış gibi de her biri ya oyuncu olmak istiyor ya da spiker.

Bence yarışmanın amacı insanları birazcık da olsa bir şekilde bilinlendirmek ve belki modaya uygun bir kaç eklentiler de bulunmak olmalıydı. Ama ben bir izleyici olarak bunu değil de, Türkiye de ki kızların nasıl laf dalaşına girdiklerini, nasıl oryantal yapıp nasıl kendilerini rezil ettiklerini görüyorum. 

Komik, gerçekten komik. Söylenecek başka laf yok.

Saglıkla Kalın

Bebek Konuşmaları

Yapamıyorum.
Yok, hayır olmuyor.

Gerçekten.
Bir bebeği severken yetişkin bir bireyin bebeğimsi konuşması var ya hani, işte ben onu yapamıyorum.

Insan bir hikaye anlatırken hep geçenler de şu bu oldu der ya, bu olay da geçenler de benim hayatımdan akıp gitti

Skype'de dayım ve kuzenlerim ile konuşuyorduk. Aslında annem konuşuyordu. Ben de köşeden izliyordum onu. Aradan küçük bir zaman kesiti geçtikten sonra "halası bak ne kadar büyümüş" deyip, bebişi kameranın önüne oturttular. 

Annem başladı hemen konuşmaya
"Oğlum, napıyorsun?"

"Hala nerde oğlummmm"
"Hadi geel geel geeeeel"
"Tel sarar yap oğlum, tel saraaaar"